An itibarıyla Kıbrıs’ta ODTÜ Kuzey Kıbrıs Kampusu’ndayım. Burası Güzelyurt’a bağlı Kalkanlı Köyü’nde, tepede, yalnız bir okul. Etrafı kocaman bir ova ile çevrili, biraz arkasında köy var. Sessiz sakin bir yer. 7 Ocak 2013, seyir defterime – sevgisiz günlüğüme not düşüyorum. Burası kederli bir yer; Kıbrıs benim için tam bir hayal kırıklığı.
Burada çok fazla gezme, dolaşma imkânım olmadı. Çeşitli gözlemler yaptım. Burada durum pek iç açıcı değil…
Her şey İngiliz stili, trafik – araçlar vs. Tabelalar Türkçe ve Rumca. Gençler “köpek yarışı” ve “araba yarışı” hastası. Toplu ulaşım zayıf, eksik ve pahalı. Bir saatten sonra hiçbir yere gidip gelemiyorsunuz. Dil deforme olmuş, İngilizce sözcükler egemen. Tabii tüm bunlar benim eksik kalan gezi ve gözlemlerime göre böyle, umarım yanılıyorumdur. İnsanlar “geçinemiyoruz” diyor, onlara Türkiye’deki hallerden örnekler veriyorum ama pek inandırıcı gelmiyor. En düşük emekli maaşı 1100-1200 TL civarında, ülkemizde ise 750-800 lira sanırım. Geçinemiyoruz diyen herkesin altında arabası var, burada arabasız yaşamak sanırım olanaksız (!?)…
FİKRET DEMİRAĞ’DAN BUGÜNE
Kıbrıs deyince aklıma birkaç isim geliyordu hep, burada da onlardan birini yâd ettim kendi kendime. 90’lı yılların ilkyarısından sonuna dek Kadıköy’de Benusen Meyhanesi ve Haydarpaşa Tren Gar Meyhanesi’nde sohbetler ettiğimiz, rakılar içtiğimiz, şiir üzerine konuştuğumuz Fikret Demirağ’ı andım burada. Fikret Abi nasıl güzel bir insandı. Kıbrıslı Türk şiirinin en iyi kalemlerinden biriydi. Bir anda aramızdan ayrıldı gitti; burada insanların o “farklı” şivesini uzun süre duyunca, onu daha iyi anladım. Gülümsedim.
Buraya gelmişken görüşüp sohbet etmek istediğim insanlardan ikisi de Neşe Yaşın ve Mehmet Yaşın’dı, ama zamansızlık ve sanırım aynı anda farklı yerlerde olmamız yüzünden görüşemeden adadan ayrılacağım. Neyse, sağlık olsun, bir gün yeniden görüşürüz elbet.
ODTÜ DE OLMASA
ODTÜ Kuzey Kıbrıs yerleşkesi buraya can katan bir yer. Burası güvenli bölge… Burası buralar için bulunmaz bir nimet. Modern, çağdaş bir yapı; akılcı, paylaşımcı bir ortam. Sessiz sakin bir okul ODTÜ. Kütüphanesi çok hoşuma gitti. Binlerce kitap ve DVD arasında gezindim durdum. Yitik Ülke Yayınları’nın kitapları ODTÜ Ankara kütüphanesinde mevcut ama burada hiçbiri yok, kütüphane sorumlusu ile en kısa zamanda biraz sohbet edip kitaplarımızın burada omasını, o da mümkün değilse yayınevimizce hediye etmek istediğimizi belirteceğim. Kütüphaneler uzun ömürlü kitapçılara benzer. Orada olmak zamana meydan okumak anlamına geliyor benim için.
ODTÜ’de her düşünce topluluğunun bir çalışma odası var. Sosyalist Düşünce Topluluğu, Atatürkçü Düşünce Topluluğu, Kültür Sanat ve Edebiyat Topluluğu gibi toplulukların odalarına göz attım. Nefis. Özgür düşünce burada yaşıyor, büyük kavgalar olmadan insanlar fikirlerini açıkça belirtebiliyor. Her üniversite ODTÜ gibi olsun isterdim. Her neyse; ODTÜ KKK Kültür Sanat ve Edebiyat Topluluğu beni ve Onur Behramoğlu’nu nisan ayı sonu için ODTÜ’de bir edebiyat söyleşisine davet etti. Onur ile seve seve, gurur duyarak katılacağımız bir söyleşi olacak; hem yeni şiir ve öykü kitaplarımız da çıkmış olur o zamana dek. Kitaplarımızı da kapıp geliriz. Bizi davet eden “Dergicik” adı edebiyat dergisi ekibine teşekkür ederim. “Dergicik”, ODTÜ’de çıkan şirin bir dergi, bu okulun öğrencileri yayına hazırlıyor, okul yönetimi ücretsiz basıp derginin tüm öğrencilere ücretsiz dağıtılmasını sağlıyor.
Kıbrıs’a dair gözlemlerim şimdilik bu kadar… İstanbul’u özledim mi ne… -buradaki sessizlik sakinlik de hiç fena değil ;)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder