14 Ocak 2024

Öykü - Niyet Tavşanı

 

Öykü: “Niyet Tavşanı” – Kadir Aydemir

NİYET TAVŞANI – Kadir Aydemir 

 

Biraz daha eğildi. Yaşlı bir ağaca benziyordu; yıllar içinde kuruyan, topraktan sıyrılıp olduğu yerde ağırlaşan, gitmek isteyen ama gücünü yitiren bir iğdeye. Kararmış yüzü çok şey anlatıyordu. Boş bakışlar fırlatıp duruyor, onun için yaşamın tek anlamı olan beyaz tavşanını okşuyordu; sevgi ve nefretle karışık bir duyguyla yapıyordu bunu… Doğduğu andan itibaren ellerinde büyümüştü hayvan. Korkaktı, nedense bir adı yoktu. Ona bir ad koymayı gereksiz bulmuştu. Tanımlamak bir şeyin sonunu çağırmaktı belki de. “Tavşan” diye sesleniyordu ona. Tavşan sessizdi. Hızla geçen otobüslerden, motosiklet sesinden, kornalardan, aç martıların çığlığından ürküyordu. Beslenmek dışında bir şeyi çok iyi öğrenmişti; başı okşandığı zaman niyet tezgâhına sıkıştırılan kâğıtlardan birini kokluyor, dişlemeye çalışıyordu. Tavşan bu hareketi yaptığı an onu usulca alıp yerine koyuyordu adam. Ödülü bir parça yeşillikti. Günler böyle geçiyordu. Geceden havuçları kaynattığı suyu bakır bir kaba alıp tüm kâğıtları ıslatıyor, güneşte kuruttukça içine maniler yazıyordu. İlkokul terkti ama yazısı güzeldi, ah bir de yaşlandıkça titremeseydi elleri…

Caddenin bir köşesine konan bir niyet tezgâhı. Tezgâha her gün yırtık bir kartonun içinde gelen beyaz bir tavşan. Kadınların kahkahaları ve şaşkın bakışları. İstekli âşıklar. Her maniden sonra sarmaş dolaş ayrılan çiftler. Tavşanın dünyaya geliş nedeni buydu sanki. Her niyet çekilişinde biraz daha yorulan adamın tutsağıydı. Bunu yaparken atalarının hayatta kalmak için istemsizce bu eziyete katlandığını duyumsuyordu içinde. Yıllar içinde adamın kavruk elleri tüylenmeye başlamıştı. Her geçen gün daha da küçülüyor, saçları beyazlıyordu. Olmadık sesleri duyuyor, gittikçe daha da ürkekleşiyor ve tezgâhı erkenden toplayıp gidiyordu. Gittikçe bir tavşana benzemeye başlamıştı adam. Hareketleri yavaşlamıştı. Yoldan geçenler hangisinin sahip hangisinin tavşan olduğunu karıştırmaya başladığında tezgâhta kalan son kâğıdı çekip aldı adam. Kendine okudu. Gece inmişti. Yalnızca iki tavşan vardı yolun kenarında, hiçbir yere gitmeyen. 

KADİR AYDEMİR

Hiç yorum yok: